12 Şubat 2013 Salı

"Ölmek dışında hiçbir şey istemiyorum.

Jane Austen"

Genel ruh halim bunun üzerine olsa da, birkaç gündür bunun yerini yalnızca uyuma isteği aldı. İlk kez böyle bir uykusuzluk içindeyim. Hep uykusuz kalıyordum ama o zamanlar istediğim anda uyuyabiliyordum. Artık bu olmuyor ve uyumak için özel bir çaba sarfediyorum. Sınavına pek az sayıda gün kalmış sefil bir öğrenci olsam da bu durum hiç umurumda değilmiş gibi sanki. Ben hala sınavdan çıktıktan sonra hangi şarkıyı dinleyeceğimi, hangi kitaplara sarılacağımı düşünüyorum. Oradan sağ çıkabilecek miyim ? Bunu daha çok düşünmem gerekirken yine her zamanki umursamaz tavrıma bürünüyorum. Edebiyat var. Artık üzerinde bilmem kaçıncı düzenlemeyi yaptığım hikayem var, yakında yarışmaya gidecek olan. Gitse de ondan da kurtulsam. Bu yıl üzerine biraz saçmalamak istiyorum. Olur da tahammül edip silmezsem bu yazdıklarımı ilerleyen zamanlarda okuyabilmek için.

Ağustosun sonlarına doğru dershane başladı. Gerçek bir maraton başlıyordu ama ben farkında değildim. Eylül-Ekim-Kasım-Aralık-Ocak ... Uykusuz günler. Çözülmesi gereken sorular, umursanmayan psikolojik sorunlar. İntihar eşiğinde geçen bir yıl. Şu an başımda uykusuzluk nedeniyle ahmak bir baş ağrısı bulunmakta. Öyle ya da böyle bu yıl bitecek. Peki ya sonuç ? Olumsuz olursa bir yıl daha çekilir mi bu işkence ?

www.youtube.com/watch?v=EIWxCQvFQCE

Zaman zaman sen dahi etkisiz kalıyorsun Teoman.

www.youtube.com/watch?v=eTjvVWXTlKU

Bununla devam edip, bu ahmak yıl hakkında saçmalamaya devam ediyorum. Öncelikle bir noktada anlaşalım. Uyku bir insanın en temel fizyolojik ihtiyacıdır. Eğer onu uyumasına izin vermezseniz hiçbir şeyden gerçek anlamda tad alamaz hale gelir. En azından benim için böyle. Bunun yanında yalnızlık falan birkaç konu daha var onlara hiç değinmeyeceğim. Dün cümle dahi kuramayacak kadar berbat bir haldeydim. Bugün bunu biraz daha aşmış olsam da, OLMUYOR ! Bana yapılabilecek en büyük işkence uykusuz bırakmaktır sanırım.

Sürekli deneme sınavları, soru sayıları, netler, ödevler, sınavın ardından hiçbir zerresi bir işime yaramayacak olan bilgiler. Hayali hesaplar, durumlar. Olmayan meridyenlerin, olmayan paralellerin saat uzaklık hesapları. Olmayan sayılarla hayali bir şekilde, eğer başarısız isek gerizekalı muamelesi gördüğümüz matematik dersi.

Evet ben bir gerizekalıyım !

Matematik sınavlarında aynen böyle bağırmak istiyorum. Öyle hissettiriliyorum çünkü. O gözle bakıyorlar. Bunun yanında hiçbirinin sahip olmadığı bilgilere sahip olmam kimsenin umurunda değil. Saydığım kitap isimlerine, tanıdığım şair yazarlara "nasıl biliyorsun bunları" diye bakanlar dışında kimsenin umurunda değil.

Sanırım bu kadar saçmalık yeterli olacak.

Keşke uyuyabilsem. :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder