26 Ocak 2015 Pazartesi

Söylemesi kolay tabii, ben de biliyorum bana değil de Gülay'a yazıldığını o dizelerin. Ama Gülay hak etmiş mi onları, asıl sorum bu. Ölmüş mü Kaan'la birlikte? Ben öldüm. Doğumum 1995'e, ölümüm 1992 yılına rastlar benim.

25 Ocak 2015 Pazar

Zamanında Gülbeyaz isimli bir dizi vardı. Şimdi dizi takip etmiyorum, sıkılıyorum ancak bir zamanlar sağlam bir dizi izleyicisiydim. Gülbeyaz'ı da severdim. O diziden aklımda şöyle belli belirsiz kahve yapılan bir sahne ve kahvenin taşması üzerine söylenen bir replik kalmış: "kahve taştıysa gönlü taştı demektir". Ama çok belirsiz bir şekilde hatırlıyorum belki o dizide geçmiyordur, dahası sözü bile kendim uydurmuş olabilirim. Aklımda o şekilde yer etmiş bilemiyorum. Neyse diyecektim ki, geçenlerde kahve yaparken bu söz üzerine düşünüyordum ve kahveyi taşırdım.
Bir şeyler çizebiliyor olsaydım seçeceğim ilk tuval bedenim olurdu. Ardından dünyamı dahi renklendirebilirdim belki. Ancak elimden gelen yalnızca okumak ve altını çizip yinelemek cümleleri.


Yamansın yaraların varlığımla ya da tümü benim ruhumda da açılsın. Acını paylaş benimle Friedrich, yalnızlığını dahi kıskanırım ben senin, bilmezsin.

18 Ocak 2015 Pazar

Yumuşak Pati Güzergahı isimli bir şiir yazdım ve kimseyle paylaşmayacağım onu.

9 Ocak 2015 Cuma

Her şey olup bitti, sona erdi ziyafet. Kandiller söndürüldü ve yakılacak odunların üzerine yatırdılar beni. Sen geldin, yangınlarıma üfledin. İsteğin belki söndürmekti, belki kül etmek; ne önemi var! Seni her mahiyette seviyorum Friedrich.

7 Ocak 2015 Çarşamba

Rebel olarak değiştirdim sonra hikayedeki karakterin ismini. Seni kendimle bile paylaşamıyorum Friedrich.

4 Ocak 2015 Pazar

Gecenin birinde gerçekten küçük olduğunu anladı. Ah dedi -felekler yanmadı ahından ama ruhunun külünü havalandırdı alevden soluğu-;

Keşke kollarının arasında büyüyebilseydim.